Bu yolculuğa çıkalı neredeyse 2 ay oldu. Asıl amacım daha fazla insan tanıyıp daha fazla hikaye dinlemekti. Her ne kadar Sao Paulo’yu sevemesem de burada tanıştığım insanlar bana çok şey kattı. 1 aydır bir hostelde gönüllü olarak çalışıyorum. Hal böyle olunca tanışabileceğim insan sayısı bir hayli fazla. İşin güzel yanı istediğimle gelecek için kontakt halinde kalıyorum, istediğimle bağlantımı o anda kesebiliyorum. Hostelde çalışmanın en güzel yanı bu sanırım. Benim gibi dünyanın değişik noktalarından buraya çalışmak için gelmiş 6 kişi daha var. Tabi 1 ay içinde gelenler gidenler de oldu. Guetemalalı bir arkadaşım bile vardı. Haritada yerini gösteremem ama şu an Guetemala’ya gitsem kalacak yerim var. Adı Verny olan bu arkadaşım beni Guetemala’ya gelmem için teşvik bile etti. “Ee tehlikeli değil mi?” dedim. En fazla bıçaklarlar, Meksika’ya gitsen orada silahla vuruyorlar dedi. Bu sözleriyle bana büyük motivasyon verdi açıkçası. Sanırım Guetemala’ya gideceğim. Teşekkürler Verny.
Giriş kısmını fazla uzatmayayım. Bu yazıda size 6 farklı insanın 6 hikayesini anlatacağım. Ben hikaye dinlemeyi cok severim. Umarım siz de benim kadar ilgilisinizdir. Başlayayım.
Sao Paulo Hikayeleri
ANTON
Hostele gelir gelmez tanıştığım ilk çocuk. Kendisi aşırı milliyetçi ve Putin hayranı bir Rus. Tanışır tanışmaz kendisinden düşürdüğümüz uçak için özür diledim ve sayın cumhurbaşkanımızın da özür mektubunda belirttiği gibi “izvinite” dedim. Sürekli benle bunun dalgasını geçiyor ama olsun. Ayrıca aşırı derecede Dynamo Moskova taraftarı. Kalbinin üstünde bir dövmesi de var hatta. Bir gün rakip takımın taraftarıyla kavga ederken bunun kafasını yarmışlar. Bayağı ağır yaralanmış, annesi çok üzülmüş. Annesine bir daha böyle işlere bulaşmayacağım diye söz vermiş ama Moskova’dayken bulaşmamak zor oluyormuş ve dünya turuna çıkmış. Moskova’dan Lizbon’a kadar otostopla gelmiş. Oradan da uçakla Rio’ya. Tuhaf bir çocuk yani. Otelde herkes ona Ruso ya da Ruso Loco(çılgın Rus) diye hitap ediyor. Ben ise ona Kalaşnikof diyorum. Sebebi ise Tinder’da tanıştığı, Favela’da oturan bir kızla sırf cinsel bir halvet içine girebilmek için kızın oturduğu, polisin bile girmekte zorluk çektiği favelaya gitmiş olması. Adam cidden ateş ediyor ya. Lakabını sonuna kadar hakeden bir arkadaşımız.
ALEX
Buradaki en yakın arkadaşım. Şilili. İş bulup düzenli olarak çalışmak için Brezilya’ya gelmiş. Ama sonra vazgeçmis ve İsrail’e gitme hayalleri kuruyor şimdi. Çünkü bir taraftan Yahudi imiş. Bir gün bana “bu şarkıyı biliyor musun” diyerek bir Alevi türküsü açtı. “Sen nereden biliyorsun oğlum bu türküyü” demeye kalmadan başka bir türkü açtı. Bir tarafı Yahudi olan ve Alevi türküleri dinleyen bir Şilili… Hayatımda tanıdığım en saçma adam.
JOEL
Bu çocuğu nasıl anlatsam bilemiyorum ya. Hani her ortamda bir açıkgöz, bir çakal, bir orospu çocuğu tip vardır ya işte bu çocuk o çocuk. Perulu. Bu da gelmiş işte bir sebepten buralara. Bana sürekli Machu Picchu çok güzel kesin git bak diyip durduğu için ona ismiyle degil de Machu Picchu şeklinde hitap ediyorum. Sürekli bahçede ot içiyor, ayık olduğunu görmedim(Yok anne ben içmiyorum, merak etme). Kendisinin İspanyol asıllı bir Perulu mu yoksa Peru yerlileri olan ‘Quechua’lardan mi olduğunu sordum. İspanyol kökenliyim dedi. Peki Quechualar nasıl seviyor musun onları dedim. Valla çok fazla muhabbet kurma, çok sevmiyorum dedi. Ardından da “ama benim Quechua arkadasim da var” dedi. Allah belamı versin böyle dedi. Herhalde uluslararası bir tabir.
Bana Türk olduğum için “Turco teroristo” şeklinde hitap ediyor(algı maalesef bu yönde). Başta sinirleniyordum ama artık alıştım. Yine de seviyorum bu cocugu.
ANDONI
Bu çocuk burada en çok sevdiğim insanlardan biriydi. “Rio Olimpiyatları”nda gönüllü çalısmak için gelmiş. Gelmişken Sao Paulo’ya da geleyim orada da çalışayım demiş. Şu an Rio’da ama onunla da çok güzel birkaç hafta geçirdim. İspanyol kendisi. Pardon İspanyol değil Bask. Kendisine İspanyol musun diye sorduğumda Hayır Bask’ım şeklinde düzeltmişti beni. Bu çocuğun yaşadığı bölge ilginç. Basklar da İspanya’dan ayrılmak isteyen halklar arasında. Dilleri de farkli. Mesela bu çocuk İspanyolcayı çok sonradan öğrenmiş. Kürt halkına benziyorlar yani. Hatta abisinin Bask olan eşi birkaç yıl önce Kürt gerilla kadrosuna katılmak için Türkiye’ye gelmiş. Daha ilk günlerinde Taksim’de bir yürüyüşe katılmış ve polis bunu yakalayıp paketlemiş İspanya’ya. Gerilla olamadan dönmüş yani ülkesine. Çok şaşırmıştım ilk duyduğumda. Basklar ile Kürtler kardeş halk dedi bana daha sonra.
CESAR
Bu adamı da çok seviyorum ya. 37 yaşında, Meksikalı. Coca Cola’da pazarlama departmanında çalışırken ben napıyorum ya demiş kendi kendine. Azıcık maaş için kendimi heba ediyorum, parayı patronlar kazanıyor demiş ve düşmüş yollara. 2 buçuk yıldır geziyormuş. Bana Güney Amerika’nın çeşitli ülkelerinde bulunan arkadaşlarının hepsinin numarasını verdi. Gittiğin zaman ara, hepsi sana yardımcı olur dedi. Bu adamı sevmeyeyim de ne yapayım ya. Bu da sürekli ot içiyor ama içince o kadar mantıklı konuşuyor ki anlatamam. “Alışveriş bağımlısı olacağıma bunun bağımlısı olurum daha iyi Aykut” dedi bir gun bana.
GUILHERME
Bu çocuğu da inanılmaz seviyorum. Brezilyalı. Vücudunda 28 tane dövmesi var. Bir tanesi kafasında. Bu da çılgın. Bolivya’da Ölüm Yolu’nda bisiklet hocalığı yapmış, Arjantin’de sokakta yemek satıp para kazanmış. İlham verici bir tip. Bu da bana elinden geldigince diger ülkeler için yardımcı oldu. Çeşitli kişilerle kontakt kurmam için irtibat bilgileri verdi. Yalnız sürekli yalın ayak geziyor. Ben de bu çocuğu çok sevdiğim için sürekli bir anne edasıyla “oğlum şu ayaklarını giy üşütüceksin ya” diyorum. Ama tabi ki sözümü dinlemiyor. Ben kimim ki zaten…
Dinlenecek, anlatılacak hikayeler uzun. Bir insanın koca hayatını bir paragrafa sığdırmaya çalısşmak abesle iştigal aslında. Az çok nasıl insanlarla birlikteyim fikir sahibi olun istedim. En basit hikaye benimkisi sanırım. Neden geziyorsun diyorlar “bilmem sıkıldım geziyorum” diyorum. Ya da kendi hikayemi anlatmayı çok istemiyorum galiba. Hepsi bana çok güzel şeyler kattı ve katmaya devam edecekler. Umarım hepsiyle bir gün dünyanın çok farklı bir yerinde tekrar karşılaşırız.
Sao Paulo hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz de Sao Paulo Gezilecek Yerler yazımı buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
Şimdilik hoşçakalın.