Gezdiğim şehirler arasında sanırım Edinburgh beni en çok etkileyen. İlk gittiğim yurt dışı destinasyonlarından biri olsa dahi etkisinden hala çıkabilmiş değilim. Tarihi dokusu, şahane doğası, efsaneleri, ünlü yazarları, büyük filozofları ile keşfedilmeyi bekleyen onlarca köşesi var. Edinburgh gezilecek yerler bir yana Edinburgh’ta yapılacak onlarca şey de sayabilirim size. Elimden geldiğince Edinburgh’ta gezilecek noktalar nereler, Edinburgh’ta neler yapılır hepsini anlatmaya çalışacağım. Uzun bir yazı oldu şimdiden söylemesi. Her şeyi anlatmaya çalıştım ama merak ettiğiniz bir şey ya da sormak istediğiniz bir soru varsa sosyal medya hesaplarımın linkini aşağıya bırakıyorum. İstediğinizi sorabilirsiniz. Genelde kısa sürede cevaplıyorum.
Başlamadan önce Edinburgh hakkında genel kısa bilgiler de vermek istiyorum. Hadi başlayalım.
İçindekiler
- 1 Edinburgh Hakkında Genel Bilgiler
- 2 Edinburgh Gezilecek Yerler – Edinburgh’ta Yapılacak Aktiviteler
- 2.1 Ayrıntılı Edinburgh Gezi Rehberi – Ne Yenir, Nerelere Gidilir?
- 2.2 1- Edinburgh Kalesi Yıkılır Gelir
- 2.3 2- Royal Mile: Edinburgh Gezisinin Sıfır Noktası
- 2.4 3- Camera Obscura and World of Illusions – Vertigom Tuttu
- 2.5 4- Bana Bir Viski Barmen! İki Küp Buzlu Olsun.
- 2.6 5- Klostrofobisi Olanlar Uzak Dursun – Mary King’s Close
- 2.7 6- St. Giles Katedrali
- 2.8 7- Holyrood Sarayı
- 2.9 8- İskoçya Ulusal Müzesi – Her Gezinin Olmazsa Olmazı: Ulusal Müzeler
- 2.10 9- Çok Gezdik Biraz da İskoç Mutfağı’na Dalalım
- 2.11 10- Biraz Da Edinburgh’un Yazarlarını ve Filozoflarını Tanıyalım
- 2.12 12- Arthur’un Koltuğu: Çıkması Zor, İnmesi Kolay
- 2.13 13- Harry Potter Efsanesinin Doğduğu Kafe: Elephant House
- 2.14 14- Edinburgh’un Hachikosu: Greyfriars Bobby
- 2.15 15- Arthur’un Koltuğu Zor Geldiyse Calton Tepesi Var
- 2.16 16- Royal Yacht Britannia
Edinburgh Hakkında Genel Bilgiler
Bu yazıyı okuyanlar bunları da okudu:
???? Manchester Gezilecek Yerler
???? İngiliz Yemekleri
Edinburgh Nerede?
Edinburgh, İskoçya’nın en büyük şehirlerinden biri Birleşik Krallık’ın kuzeyinde bulunuyor. Sanılanın aksine İskoçya bağımsız bir ülke değil. Birleşik Krallık’ın bir parçası ve İngiltere’den sonra en büyük özerk bölge konumunda. Özerk demek ne denli doğru açıkçası bilmiyorum. Birleşik Krallık’ın siyasi durumuna çok hakim değilim ama mecliste İskoçların partileri var ve temsil ediliyorlar. Hatta 2-3 yıl önce ülkede Birleşik Krallık’tan ayrılmak için referandum yapıldı ama %55 oyla hayır sonucu çıktı. Yüzyıllardır süregelen bir bağımsızlık mücadelesi var doğrusu. (Daha detaylı bilgi için bkz. Cesur Yürek filmi)
Edinburgh’a Nasıl Gidilir?
İstanbul’dan Edinburgh’a karşılıklı tarifeli uçuşlar bulunuyor. Türk Hava Yolları’ndan bilet bulabilirsiniz ama kabul edersiniz ki biletler oldukça pahalı oluyor. Aktarmalı uçuşları tercih etmek daha makul olabilir. Bir de Birleşik Krallık için Schengen vizesi geçerli değil. Ayrı bir vize almanız lazım. Yani aktarmalı uçacaksanız Schengen bölgesinden aktarma yapacaksanız vizeninizin geçerli olduğundan emin olun derim. Ya da önceden bir de Schengen vizesi alın.
Bununla birlikte İngiltere’den İskoçya’ya gitmek oldukça kolay. Tren seferleri birçok büyük şehirden var. Lonrda’dan tren ile 4 buçuk saatte Edinburgh’a ulaşmak mümkün. Manchester’dan ise bu süre 3 saat.
Son olarak İngiltere’den otobüs ile de İskoçya’ya gidebilirsiniz. Hem de diğerlerine nazaran çok daha ucuz fiyatlara. Yolculuk süresi biraz uzar ama keyifli bir seyahat deneyimi yaşayabilirsiniz.
Edinburg Seyahati İçin En İyi Zaman
Edinburgh aslında her mevsim ziyaret edilecek bir şehir. Ama kış aylarında bir hayli de soğuk olabiliyor. Ben Aralık ayında gitmiştim ve hayatımda hala o kadar üşüdüğümü hatırlamam. Daha ılıman daha kuru bir zamanda gitmek istiyorsanız Mayıs ve Eylül arası ideal. İdeal ama Edinburgh da klasik Birleşik Krallık şehirleri gibi sürekli yağmurlu. En mükemmel zamanda gitseniz dahi yağmurdan kafanızı otel odasının dışına çıkaramayabilirsiniz.
Eğer festival meraklısı iseniz en uygun ay da Ağustos ayı. Bu dönemde şehir normalden bir hayli kalabalık. E konaklama gibi fiyatlar da uçuyor haliyle. Aklınızda bulunsun derim.
Edinburgh’ta Şehir İçi Ulaşım
Eski şehir (Old Town) denilen kısmı yürüyerek dolaşabilirsiniz. Zaten bana kalırsa en güzel kısım da burası. Ama Edinburgh’a gelmişken birkaç gün kalırsınız diye düşünüyorum ve şehrin çevresini de gezmek isteyebilirsiniz. Otobüs ağı şehirde oldukça gelişmiş durumda. Şehrin dört bir yanına otobüslerle ulaşabilirsiniz.
Ben biraz daha uzaklara gideceğim, İskoç köylerine gidip viski tadacağım diyorsanız araç kiralamayı düşünebilirsiniz. Yalnız direksiyonlar sağda. Aman dikkat kafalar karışıyor bazen 🙂
Edinburgh’ta Gezmek İçin Kaç Gün Yeterli?
Aslında bu tarz soruları çok sevmem. Herkesin zevkine göre değişebilen şeyler bunlar. Bir şehri ne kadar süre sonra bitirmiş sayılacağımız her zaman aklımı kurcalayan sorulardan. Ama kabaca bir gün vermem gerekirse 3 gün derim ben.
Edinburgh Hakkında Bir İpucu
Edinburgh maalesef pahalı bir şehir. Döviz karşısında Türk lirasının oldukça değer kaybettiğini düşününce bu Edinburgh seyahati masraflı hale gelebilir. Biraz tasarruf yapmanızı sağlayacak bir önerim var:
Royal Edinburgh Ticket
Eğer bu bileti alırsanız kraliyet alanlarına yaklaşık %25 tasarruflu girebilirsiniz. Peki neler bu kraliyet alanları?
1- Edinburgh Kalesi
2- Holyrood Palace ( Resmi İskoç Kraliyet Rezidansı)
3- Royal Yacht Britannia (1954-1997 yılları arasında kraliyet ailesi tarafından kullanılan yat)
bu üç yeri ayrı ayrı gezerseniz harcayacağınız para biraz daha fazla olur. Bu arada üçü de görülmeye değer. Ayrıca alacağınız bu bilet ile şehir turu yapan otobüslere ücretsiz binme hakkınız oluyor. Üstelik 2 gün boyunca sınırsız.
Edinburgh Gezilecek Yerler – Edinburgh’ta Yapılacak Aktiviteler
Açıkçası yapılacak, görülecek şeylerin bu kadar çok olduğu bir şehir hatırlamıyorum. Edinburgh gezilecek yerler kısmını olabildiğince daraltmaya çalıştım. Araya da Edinburgh gezisinde yapılacak birkaç aktivite, tadılacak birkaç yemek sıkıştırdım. Hepsiyle birlikte 16 maddeya kadar daraltabildim. Umarım sıkılmadan okuyabilirsiniz, biraz uzun oldu. Başlasın o zaman Edinburgh Gezi Rehberi!
Ayrıntılı Edinburgh Gezi Rehberi – Ne Yenir, Nerelere Gidilir?
1- Edinburgh Kalesi Yıkılır Gelir
Edinburgh’ta gidilecek ilk yer fikrimce. Şehrin en köklü yapısı ve içerisinde birçok kraliyet eşyasıi mücevherler ve müzeler var. Ayrıca harika bir de manzaraya sahip. Hem tüm şehri hem de denizi görebiliyorsunuz. Kesinlikle birkaç saat geçirilmesi gitmeden önce araştırılma yapılması gereken yerlerden.
Ayrıca hemen hemen her gün saat tam 1’de bir İskoç askeri çıkıp top atışı yapıyor. Eskiden limandaki gemilere saati söylemek için kullanılan bu yöntem günümüzde bir gelenek halini almış. Görmek istiyorsanız saat 1’den önce yerinizi alın. Alın ki güzel bir yer kapabilesiniz.
2- Royal Mile: Edinburgh Gezisinin Sıfır Noktası
Edinburgh Kalesi’nden sonra yapabileceğiniz en mantıklı aktivite, aşağıya bu yoldan inmek. Orta Çağ’ın en önemli yolu olan bu yerde hala ilgi çekici birçok şey var. Sağlı sollu dükkanlar, restoranlar, cafeler hep burada. Kesinlikle biraz yürüyüş yapılıp dinlenilmesi gereken yerlerden. Ayrıca şehrin tam merkezi burası oluyor.
3- Camera Obscura and World of Illusions – Vertigom Tuttu
Burası da ilgi çekici bir yer. Edinburgh Kalesi’ne de çok yakın. İçeride çeşitli ışık şovları, optik illüzyonlar falan var. Herkes için ilgi çekici olmayabilir ama fena bir yer sayılmaz.
Ama asıl önemli olan Camera Obscura adındaki ilkel bir projeksiyon. 19. yüzyıldan beri İskoçya’nın en popüler turist noktalarından biri bu. Görülmeye değer diye düşünüyorum.
4- Bana Bir Viski Barmen! İki Küp Buzlu Olsun.
Viskinin anavatanı İskoçya biliyorsunuz ki. Viski sevseniz de sevmeseniz de bence tatmanız gerekiyor. Sevmeyenler viskili çikolataları mideye indirirken sevenler daha ciddi bir viski tadım turu yapabilir. Royal Mile üzerinde böyle bir deneyim yaşayacağınız birkaç yer bulunuyor.
Önce viski hakkında gayet açıklayıcı bilgiler veriyorlar. Bu kadar çeşidi, özelliği olduğunu duyunca oldukça şaşırmıştım. Tam bir üniversite dersi gibiydi. Sonra tadım yapmaya başlıyorsunuz. Ardından da pahalı viski koleksiyonlarını görüyorsunuz. Şişesi 40 bin 50 bin pound olan viskiler var. Kaşıkçı Elmas’ına bakıyor gibi hissediyorsunuz yemin ederim.
Viski konusuna daha meraklı arkadaşlar varsa bir gün süren masterclass turları oluyor onu tavsiye ederim. Bizdeki Kanarya Sevenler Dernekleri gibi onlarda da Malt İskoç Viskisi Sevenler Derneği falan var. Onlar düzenliyormuş genelde.
5- Klostrofobisi Olanlar Uzak Dursun – Mary King’s Close
Edinburgh’un üstü ne kadar güzelse altı da o kadar gerilimli aslında. Burada şehrin 400 yıllık tarihine tanıklık edebilirsiniz ama yerin altında. Şehrin günümüzdeki yüzeyinin altında bir başka şehir daha yatıyor. Eskiden bodrum katlarda kalan fakir halkın yaşadığı bölge burası. Savaş sırasında saklanmak için de kullanılmış. Güzel mi güzel ama biraz fazla kapalı. Kapalı kalmaktan çekiniyorsanız ve küçük çocukla geziyorsanız uzak durun derim.
6- St. Giles Katedrali
Bildiğiniz üzere Birleşik Krallık laik bir ülke değil ve ülkenin resmi kiliseleri, başlıca ayin yerleri bulunuyor. İskoçya’nın ki de bu katedral. Dışarıdan da içeriden de harika. Yüzyıllardır ayakta. Giriş ücretsiz ama fotoğraf çekmek yasak. Fotoğraf çekmek isterseniz 2 pound bayılıyorsunuz. Bir soygun bu kadar güzel yapılabilirmiş helal olsun. Çünkü vitraylar şahane. Fotoğraflamazsanız içinizde kalır.
7- Holyrood Sarayı
Yine Royal Mile’a yakın bir yer. Bu saray, Krallık’ın 16. yüzyıldan beri İskoçya’daki resmi rezidansı. Dışı da içi de oldukça hoş. Ücretli olarak bir sesli tur satın alın. Çünkü ayrıntılar kaçabiliyor. Ya da ben kaçırabiliyorum. Saray içi entrikalar falan da anlatılıyor. Dedikodu işte kötü değil.
8- İskoçya Ulusal Müzesi – Her Gezinin Olmazsa Olmazı: Ulusal Müzeler
Vaktiniz varsa mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerlerden biri İskoçya Ulusal Müzesi. İçinde İskoç tarihinden tutun da bilim ve sanatla ilgili de birçok şey var. Mücevherler, mobilyalar, resimler de sürüyle.
Bina 2 ana yapıdan oluşuyor. Biri 1998 yılında yapılmış. Diğerinin tarihi ise 19. yüzyıla,Kraliçe Victoria dönemine kadar uzanıyor. En güzel kısmı ise ücretsiz olması. Birleşik Krallık’ta zaten neredeyse tüm müzelere ücretsiz. Takdir edilesi ne diyeyim.
9- Çok Gezdik Biraz da İskoç Mutfağı’na Dalalım
E o kadar gezdiniz acıkmış olmalısınız. İskoçya’ya gelip Mcdonalds’a da gitmezsiniz diye düşünüyorum. Gelin İskoç mutfağına dalalım biraz. Edinburgh’ta ne yenir anlatayım.
Genelde İngiliz mutfağının, Britanya mutfağının çok da ahım şahım olmadığı söylenir ama bence öyle değil. Gittiğim her yerde yerel yemeklere kıtlıktan çıkmış gibi daldığım için çok da iddiam yok ama bence zengin ve lezzetli bir mutfak İskoç mutfağı. İskoçya’nın en ünlü yemeği ise Haggis. Haggis koyunun ciğerinden ya da kalbinden yapılan soğan ve çeşitli baharatlarla tatlandırılan sonrasında da koyunun midesine sarılı olarak servis edilen bir yemek. Yüzünüzü ekşitmeyin. Hepinizin hunharca kokoreç, işkembe, kelle paça ve şırdan yediğini biliyorum.
Haggis aslında eskiden kentin alt tabakasına mensup insanlarının yediği bir yemekmiş. Ama son yıllarda turizm etkisiyle de daha geniş kitlelere yayılmış ve lüks lokantalarda dahi servis ediliyor. Bir nevi turist silkelemece de sayılabilir ama biz yine de öyle düşünmeyelim. İki kadeh viskinin üstüne güzel gidiyor.
İskoç mutfağının amiral gemisi Haggis dışında Scottish Salmon, Cullen shink de meşhur İskoç yemekleri arasında. Tabi fish&chips’i de unutmayalım.
10- Biraz Da Edinburgh’un Yazarlarını ve Filozoflarını Tanıyalım
Edinburgh, tarihi boyunca çok önemli figürlere ev sahipliği yapmış bir kent. Ünlü yazarları, filozofları yetiştirmiş. Adam Smith ve David Hume bunlardan sadece ikisi. Liberalizmin babalarından, görünmez elin sahibi, Division of Labour’un yaratıcısı Adam Smith’in bir heykeli bulunuyor şehrin merkezinde. Tam karşısında da düşüncenin insanlıktaki en önemli şey olduğunu söyleyen David Hume’un heykeli var. Şehri biraz daha anlamak için, gerçek manada keşfetmek için bu adamları okumak bilmek gerekiyor belki de. Bu konu hakkındaki bilgi birikimime güvensem bu bloga ayrı bir yazı yazarım ama yemiyor açıkçası.
Bir de İskoçların çok sevdiği, İskoç edebiyatının en önemli figürlerinden olan Sir Walter Scott var. Vanhoe, Waverley, The Lady of the Lake ve Rob Roy gibi en önemli eserlerini Edinburgh’ta kaleme almış bu yazar. Hatta İskoçların sevgisine o kadar mazhar olmuş ki Edinburgh’un ana tren istasyonunun adı en ünlü romanına istinaden Waverley yapılmış. Walter Scott’un heykelinin olduğu çok görkemli bir yapı da bulunuyor şehirde.
12- Arthur’un Koltuğu: Çıkması Zor, İnmesi Kolay
Yediğiniz leziz İskoç yemeklerini yakmak istiyorsanız istikamet Arthur’un Koltuğu. Şehrin dışında yemyeşil bir tepe burası. Adını Kral Arthur efsanesinden alıyor. Tepeye gidiş biraz yorucu. Biraz fazla dik ama çıktığınızda göreceğiniz manzara karşısında düşünmüyorsunuz bunu.
13- Harry Potter Efsanesinin Doğduğu Kafe: Elephant House
Elephant House, Harry Potter efsanesinin doğduğu ve J.K. Rowling’in sık sık buraya gelip kitabı yazdığı kafe. İçeri girip bir şeyler yiyip içmek de mümkün. Bir şey yiyip içmezseniz de küçük bir ücret karşılığında fotoğraf çekimi yapabiliyorsunuz. Kafenin 100-200 metre ilerisinde ise bir mezarlık var. Bu mezarlık J.K. Rowling’in yarattığı bazı karakterlere ilham olan yer. Kitaptaki bazı karakterler buradaki mezar taşlarındaki isimlerden alınmış. Mesela Thomas Riddell. Yani Lord Voldemort 🙂
Harry Potter hayranı iseniz kaçırılmayacak iki yer bana kalırsa. Bir efsanenin doğduğu yeri görmek büyük şans olsa gerek. Hatta ciddi manada Harry Potter hayranıysanız ve bütçeniz de el veriyorsa Balmoral Hotel’de 552 numaralı odada konaklayabilirsiniz. Burası da J.K. Rowling’in son kitabı bitirdiği otel odası.
14- Edinburgh’un Hachikosu: Greyfriars Bobby
Hachiko isimli köpeği birçoğunuz biliyordur. Filmi izleyip de gözünden yaş damlamayan derhal burayı terk etsin. Duygusuzlara burada yer yok skjdhfkjsdfd. Hachiko kadar bilinmeyen Greyfriars Bobby isimli köpeğin de hikayesi aynı aslında. Edinburgh’ta gece bekçiliği yapan John Gray isimli bir adamın en yakın arkadaşı bu köpek. John Gray öldükten sonra tam 14 yıl boyunca mezarının başında beklemiş Greyfriars Bobby. Sonra o da ölünde onu da en yakın arkadaşının yanına gömmüşler. Şehirde köpeğe ait bir heykel de var. Böyle hikayeler benim kalbimi paramparça ettiği için üzülüyorum. Minnoş gibi gözlerim doldu şu an ya.
15- Arthur’un Koltuğu Zor Geldiyse Calton Tepesi Var
Arthur’un Koltuğu’na ulaşmak biraz zor demiştim. Gözünüz yemediyse ve yine de güzel bir manzara görmek istiyorsanız Calton tepesi tam size göre. Edinburgh gezisi boyunca göreceğiniz en güzel noktalardan biri çünkü. Tepeye ulaşında Atina’daki Akropol gibi bir yapı görüp şaşıracaksınız muhtemelen. O, Napolyon Savaşları’nda ölen İskoç askerleri anısına inşa edilmiş.
Tepenin manzarası güzel ama gece gitmeyin. Ben bir turla gitmiştim ve gece turuydu. Ortamçok büyüleyici gözüküyordu, Akropol benzeri yapı sis altındaydı ve hoş bir havası vardı. Fakat ben hayatımda o kadar üşüdüğümü hala hatırlamam. İnanılmaz soğuk ve rüzgarlı. Aklınızda bulunsun.
16- Royal Yacht Britannia
Birçok otoriter turizm sitesi tarafından Edinburgh’un en önemli ziyaret noktası seçilmiş bu yat. Sebebi ise tarihe tanıklık etmiş olması. Kraliçe Elizabeth’in 1954 ve 1997 yılları arasında hizmet veren yatı çünkü. Prens Charles ve Prenses Diana’nın balayını geçirdikleri yat da bu aynı zamanda. Yat 43 yıllık hizmet süresi boyunca 1 milyon kilometreden fazla yol katetmiş. Akıl alır gibi değil. Edinburgh gezisi içerisine dahil etmezseniz olmaz.
Kraliyet yatının içerisinde bir de Kraliçe Elizabeth’in koleksiyonundan olan Rolls Royce Fantom V model bir araba var. Kesinlikle uğranılması gereken bir yer. Yukarıda da dediğim gibi Royal Edinburgh Ticket alırsanız buraya daha uygun fiyata girebiliyorsunuz.
İşte Edinburgh’ta yapılacak şeyler, gezilecek yerler bunlar. Elbette Edinburgh’ta gezilecek yerler arasında çok daha fazla gezi noktası var. Ama bunlar benim gözümde en önemlileri. Yine de keşfedilmeyi bekleyen onlarca nokta olduğunu unutmayın ve sokaklarda biraz kaybolun.
Konaklama Birleşik Krallık’ta oldukça pahalı. Bedava konaklama uygulaması olan Couchsurfing ilginizi çekerse onun da ayrıntılı yazısı var.
Edinburgh gezilecek yerler bitti. Vaktim olduğunda Birleşik Krallık’ta gezilecek diğer yerleri de yazacağım.
2 comments
Edinburg gezi rehberi diye arama yaparken yazınızla karşılaştım ve büyük bir keyfle okudum. Edinburg’a gidecekler için gerçek bir rehber niteliğinde olmuş yazınız. Ellerinize sağlık. Yerleşmek için nasıl bir yer tavsiye eder misiniz ?
Öncelikle teşekkür ederim. Ben yerleşme fikrini hiç düşünmediğim için o gözle bakmadım açıkçası. Sıcak ve güneşli havaları seviyorsanız çok tavsiye etmem:) ama gelişmişlik seviyesine bakacak olursak yaşamak için ideal yerlerden evet